Bir yanımız TEKNOFEST şampiyonu bir yanımız internetsizoğlu
Yazının Giriş Tarihi: 07.10.2020 11:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.10.2020 11:12
Sevgili dostum Yunus Emre Coşan’ın bana söylediği bir sözü hatırlarım. O zamanlar üniversitedeydik. Ülkemizin, toplumumuzun ve memleketimizin meseleleri hakkında çözümler bulmaya çalışıyorduk. Ünidağ’da dernekçilik adına tecrübe kazanırken bir yandan da dergiler, gazeteler çıkarmaya çalışıyorduk. Ona dağ yöresinin yaşam koşullarının zor olduğunu, bir seneyi bile doldurmadan yöremizi terk etmek zorunda kalan eğitimcilerin olduğunu söylemiştim.
Bana o gün söylediği söz ve daha sonra "Ayın 7'sini Bekleyenler" isimli kitabında yazdığı yazısında yer alan şu cümleler belki de yöre için bir slogan haline gelmeliydi. Sözünü dün gibi aklımda taşırım: “ Belki yolumuz düzgün değil, belki fabrikamız yok, belki ekecek alanımız dar, belki sulama problemimiz var, belki lüks dairelerimiz yok, belki de sinemamız yok; ama tek çaresi okumak olan dağ yöresi gençliğinin öğretmeni “yok!” olmamalı.”
Ben böyle bir sözü yöremizdeki hiçbir siyasinin ve bürokratın ağzından duymadım. Bu yöre için çok güzel bir tespitti. Aradan yıllar geçti. Şimdi dönüp yöreme bir bakıyorum da umutlarımız yeşermiş. Aldığım güzel haberler beni duygulandırır olmuş.
Biz yöremiz gençliğinin okumaktan başka çaresinin olmadığını düşünürdük. Okuyup da ne olacaksın diyenlere de okuyup da sizin olamadıklarınızı olacaklar ve bu ülkeyi, yöresini henüz ulaşamadıkları seviyelere çıkaracaklar derdik. Gençlik bugün umut dolu.
Bursa Teknik Üniversitesi İç Mimarlık Bölümünü bitiren Keles’in Küçükkovacık köyünden Oktay Ayaz adlı bir gencimiz Teknofest 2020'de Uçan Araba Tasarım kategorisinde Turna Teknik takımıyla "Uçan Aracım Turna" eseri ile 1.'lik elde ederek bizleri gururlandırdı. Orhaneli Argın köyünden Tokat Gazi Osmanpaşa Üniversitesi Mekatronik YL öğrencisi İbrahim Duman’ın da yer aldığı İHAGER takımı bu yıl Gaziantep'te yapılan 5. TÜBİTAK Uluslararası İnsansız Hava Araçları Yarışmasında birincilik ödülü kazanarak şampiyon oldu.
Üniversite sınavlarında yöremizden pek çok öğrencimiz Tıp, Hukuk, Mühendislik, eğitim gibi bölümlere yerleşti. Haberlerini bir şekilde aldık. Gururlandık.
Uzaktan eğitim sürecinde eğitimde fırsat eşitsizliğinin farkında olan bazı muhtarlarımız, yöremizden yetişen üniversite öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz uzaktan eğitim imkânı olmayan öğrencilerimize el uzattılar. Gelemiç’te köy derneği, üniversite öğrencileri ve Prof. Dr. Ali Kaya hocamızın katkılarıyla bir EBA destek sınıfı oluşturuldu. Köyün öğretmen gençleri derneğin katkılarıyla bu sınıfta görevlendirildi.
Gököz köyünde ise köy muhtarı İdrisAydın muhtarlığı köyün öğrencilerine açtı. Öğrencilerin buradan ders işlemesini sağladı. Dağdibi köyü muhtarının ve dernek başkanının da böyle bir çalışma yaptığını duydum. Ne diyelim darısı diğer köylerimizin başına. İsteriz ki hiçbir öğrencimiz eğitiminden geri kalmasın.
Yöremizde eğitimin ve insan yetiştirmenin ne kadar önemli olduğu anlaşılmış durumda. Belki yörede ciddi bir eğitim devrimi yaşanır. Dilerim ki Gregor Petrov’un Beyaz Zambaklar Ülkesi adlı kitabında Finlandiya’nın eğitim yoluyla kalkınmasını anlattığı gibi çam kokulu memleketimizde eğitim yoluyla kalkınır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali İzzet Atar
Bir yanımız TEKNOFEST şampiyonu bir yanımız internetsizoğlu
Sevgili dostum Yunus Emre Coşan’ın bana söylediği bir sözü hatırlarım. O zamanlar üniversitedeydik. Ülkemizin, toplumumuzun ve memleketimizin meseleleri hakkında çözümler bulmaya çalışıyorduk. Ünidağ’da dernekçilik adına tecrübe kazanırken bir yandan da dergiler, gazeteler çıkarmaya çalışıyorduk. Ona dağ yöresinin yaşam koşullarının zor olduğunu, bir seneyi bile doldurmadan yöremizi terk etmek zorunda kalan eğitimcilerin olduğunu söylemiştim.
Bana o gün söylediği söz ve daha sonra "Ayın 7'sini Bekleyenler" isimli kitabında yazdığı yazısında yer alan şu cümleler belki de yöre için bir slogan haline gelmeliydi. Sözünü dün gibi aklımda taşırım: “ Belki yolumuz düzgün değil, belki fabrikamız yok, belki ekecek alanımız dar, belki sulama problemimiz var, belki lüks dairelerimiz yok, belki de sinemamız yok; ama tek çaresi okumak olan dağ yöresi gençliğinin öğretmeni “yok!” olmamalı.”
Ben böyle bir sözü yöremizdeki hiçbir siyasinin ve bürokratın ağzından duymadım. Bu yöre için çok güzel bir tespitti. Aradan yıllar geçti. Şimdi dönüp yöreme bir bakıyorum da umutlarımız yeşermiş. Aldığım güzel haberler beni duygulandırır olmuş.
Biz yöremiz gençliğinin okumaktan başka çaresinin olmadığını düşünürdük. Okuyup da ne olacaksın diyenlere de okuyup da sizin olamadıklarınızı olacaklar ve bu ülkeyi, yöresini henüz ulaşamadıkları seviyelere çıkaracaklar derdik. Gençlik bugün umut dolu.
Bursa Teknik Üniversitesi İç Mimarlık Bölümünü bitiren Keles’in Küçükkovacık köyünden Oktay Ayaz adlı bir gencimiz Teknofest 2020'de Uçan Araba Tasarım kategorisinde Turna Teknik takımıyla "Uçan Aracım Turna" eseri ile 1.'lik elde ederek bizleri gururlandırdı. Orhaneli Argın köyünden Tokat Gazi Osmanpaşa Üniversitesi Mekatronik YL öğrencisi İbrahim Duman’ın da yer aldığı İHAGER takımı bu yıl Gaziantep'te yapılan 5. TÜBİTAK Uluslararası İnsansız Hava Araçları Yarışmasında birincilik ödülü kazanarak şampiyon oldu.
Üniversite sınavlarında yöremizden pek çok öğrencimiz Tıp, Hukuk, Mühendislik, eğitim gibi bölümlere yerleşti. Haberlerini bir şekilde aldık. Gururlandık.
Uzaktan eğitim sürecinde eğitimde fırsat eşitsizliğinin farkında olan bazı muhtarlarımız, yöremizden yetişen üniversite öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz uzaktan eğitim imkânı olmayan öğrencilerimize el uzattılar. Gelemiç’te köy derneği, üniversite öğrencileri ve Prof. Dr. Ali Kaya hocamızın katkılarıyla bir EBA destek sınıfı oluşturuldu. Köyün öğretmen gençleri derneğin katkılarıyla bu sınıfta görevlendirildi.
Gököz köyünde ise köy muhtarı İdris Aydın muhtarlığı köyün öğrencilerine açtı. Öğrencilerin buradan ders işlemesini sağladı. Dağdibi köyü muhtarının ve dernek başkanının da böyle bir çalışma yaptığını duydum. Ne diyelim darısı diğer köylerimizin başına. İsteriz ki hiçbir öğrencimiz eğitiminden geri kalmasın.
Yöremizde eğitimin ve insan yetiştirmenin ne kadar önemli olduğu anlaşılmış durumda. Belki yörede ciddi bir eğitim devrimi yaşanır. Dilerim ki Gregor Petrov’un Beyaz Zambaklar Ülkesi adlı kitabında Finlandiya’nın eğitim yoluyla kalkınmasını anlattığı gibi çam kokulu memleketimizde eğitim yoluyla kalkınır.