Sofular Mahallesi Keles’in en eski 3 mahallesinden birisidir. Aslında köy demek daha doğru. Keles kurulur iken birbirine çok yakın 3 ayrı köy yâda mahalle olarak kurulmuş.
Keles, Sofular ve Çukur olarak adlandırabileceğimiz birbirine çok yakın 3 mahalle. Bunlardan en büyüğü ve en eskisi Keles yani günümüz söylenişi ile Cuma Mahallesi. 19. Seyyahlarından Philipsson Keles’i adlandırırken “Kelles” ve “Kelise Kebir” olarak haritalarına almış. İlçe merkezinde kuruluş döneminin hatıraları Yakup Çelebi hamamı ile ancak iz bırakabilmiştir.1.Murat’ın oğlu olan Yakup Çelebi bu şirin ilçeye bir medrese ve bir hamamdan oluşan bir Külliye yaptırmış idi. Medrese zaman içerisinde yıkılmış ancak hamam günümüzde görülebilmektedir.
Çeşme olarak ne zaman yapıldığı bilinmiyor ancak son zamanlarda bir tamirat gördüğü anlaşılmaktadır. Çeşme hemen yanı başında iki yazıtlı mermer taş ve tam ortasında kenarlarında iki sütuncenin bulunduğu bir mermer blok ile süslenmiş. Çeşmenin her iki yanında bulunan kitabeli mermer taşlar buraya başka yerlerden getirilmiş. Ancak çeşmenin tam ortasında bulunan ve iki kenarında da birer sütuncenin bulunduğu mermer taş ise olasılık ile burada çeşmenin yapıldığı dönemden beri bulunuyor olmalı… Sofular çeşmesinin hemen kenarında dikili duran iki yazıtlı mermer bloklardan sağda duranı Herennia adlı bir bayanın mezar sunağıdır. Üzerinde 3 satır yazıt bulunur. Bu mezar sunağı Roma imparatorluğu çağına M.Ö. 1. yy ile M.S.1. yy arasına tarihlendirilmiştir. Bu mezar sunağının üzerinde bulunan 3 satırlık yazıt artık zor okunmaktadır.
“………………… eşi Evboilos kızı Herennia 70 yıl yaşadı”
Kitabede Herennia’nın eşinin adı ve kaç yıl yaşadığı okunamıyor. Ancak 2000 seneden daha önce ölen Latin kökenli bir bayanın mezarının başucunda bulunuyormuş.
Sofular Çeşmesinin solunda bulunan diğer mermer taşta bir mezar sunağı. Bu mezar sunağı da Nikatorios adlı bir çocuğa ait. Bu mezar sunağı diğerine göre daha iyi korunmuş ve yazıları daha iyi seçilebiliyor. Bu mezar sunağının üzerinde 6 satır yazı okunabiliyor. Kitabede şöyle bir ifade var;
“Teohares oğlu Memnonides, tatlılar tatlısı oğlu Nikatorios’un anısına yaptırmıştır.”
Nikatorios ismi erken Hristiyanlık çağından kalma. Nikatorios yöredeki ilk Hristiyan ailelerden birisinin çok sevdiği çocukları olsa gerek… Bu yazıt M.S. 2. yy tarihlenmektedir.
Çeşmeye dikkatli bakınca keskin zıtlıklar ve ironiler söz konusudur. Tesadüfen bile olsa burada hayatın zıtlıkları yan yana gelmiştir. Hepimizin inanışına göre su hayattır. Bu çeşmede hayat ve ölüm yan yanadır. Hayatın sembolü olan su iki bin senedir hayat verip akar iken ölüm ise hemen çeşmenin her iki yanındadır. Denebilir ki burada hayat ve ölüm aynı çeşmede birleşmiştir.
Çeşmede görülen ikinci bir ironi ve keskin zıtlık ise ihtiyarlık ve gençliktir. Çeşmenin solunda 70 yaşına gelmiş ve o dönem için oldukça uzun yaşamış yaşlı Herennia adlı Romalı bir kadın, solunda ise daha hayatının başında tatlılar tatlısı küçük bir çocuk olan Nikatorios… Bu çeşmede gençlik ve ihtiyarlık hayat olan suyun her iki yanında kendisini hatırlatmaktadır.
Çeşmenin 1977 yılında yenilenmesi esnasında büyük mermer bloklar bulunmuştur. Bu mermer bloklardan birisi tam ortadan çapraz kırılmış üzerinde kabartma bir çelenk bulunan mermer bloktur. Olasılık ile üzerinde antik çağda bir onur yazıtı bulunuyor olmalı. Bu mermer blokların büyüklükleri yakında olması muhtemel bir büyük anıtsal yapıyı işaret ediyor. Genelde bina alt yapı elemanı olduğu anlaşılan bu bloklar Rom dönemine tarihlenebilir.
Bu eski ve anıtsal çeşme günümüzde Keles’i Tunçbilek ve Tavşanlıya bağlayan yol üzerinde olup Sofular Camisinin hemen yanı başında akmaya devam ediyor. Keles’in en eski çeşmelerinden birisi olan bu çeşmenin antik çağdan beri onarılarak ve tamir edilerek kullanıldığı düşünüyorum. Ancak yörede sayısı çok az olan böyle tarihi bir çeşmenin, etrafının düzenlenmeye ihtiyacının olduğunu da söylemeliyim. Turizmin yörenin gelişmesi için en önemli kaynak olduğu düşünülür ise bu çeşmenin ve hikâyesinin bir an önce tanıtılması gerektiğine inanmaktayım.
Bu çeşmenin etrafının bir an önce ilçe belediyemizce düzenlenmesini ve yöre turizmine kazandırılmasını yürekten diliyorum.
Eğitimci-Yazar, Keles İmam Hatip Ortaokulu Müdürü
1977 yılı çeşmenin gövdesine beton üzerine kazınmış olup bu tarih çeşmenin son elden geçtiği tarih olmalı. Bundan önce bu çeşmenin Keles’in işgal günlerinde(1920-1922) Yunan komutan tarafından tamir edildiği anlatılmaktadır.
Kitabenin bazı kısımları oldukça yıpranmış. Philippo Battistoni yazıt üzerinde çalışır iken yazıtta adı geçen Herennia’nın 70 yaşında öldüğünü ifade etmiş ancak yazıtın bu kısmının çok silik olması nedeni ile kesin olarak bu kadının ölüm yaşını teyit etmekten kaçınmıştır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ayhan Çaçu
KELES, Sofular Çeşmesi
SOFULAR ÇEŞMESİ
(Ayhan ÇAÇU)
Sofular Mahallesi Keles’in en eski 3 mahallesinden birisidir. Aslında köy demek daha doğru. Keles kurulur iken birbirine çok yakın 3 ayrı köy yâda mahalle olarak kurulmuş.
Keles, Sofular ve Çukur olarak adlandırabileceğimiz birbirine çok yakın 3 mahalle. Bunlardan en büyüğü ve en eskisi Keles yani günümüz söylenişi ile Cuma Mahallesi. 19. Seyyahlarından Philipsson Keles’i adlandırırken “Kelles” ve “Kelise Kebir” olarak haritalarına almış. İlçe merkezinde kuruluş döneminin hatıraları Yakup Çelebi hamamı ile ancak iz bırakabilmiştir.1.Murat’ın oğlu olan Yakup Çelebi bu şirin ilçeye bir medrese ve bir hamamdan oluşan bir Külliye yaptırmış idi. Medrese zaman içerisinde yıkılmış ancak hamam günümüzde görülebilmektedir.
Çeşme olarak ne zaman yapıldığı bilinmiyor ancak son zamanlarda bir tamirat gördüğü anlaşılmaktadır. Çeşme hemen yanı başında iki yazıtlı mermer taş ve tam ortasında kenarlarında iki sütuncenin bulunduğu bir mermer blok ile süslenmiş. Çeşmenin her iki yanında bulunan kitabeli mermer taşlar buraya başka yerlerden getirilmiş. Ancak çeşmenin tam ortasında bulunan ve iki kenarında da birer sütuncenin bulunduğu mermer taş ise olasılık ile burada çeşmenin yapıldığı dönemden beri bulunuyor olmalı… Sofular çeşmesinin hemen kenarında dikili duran iki yazıtlı mermer bloklardan sağda duranı Herennia adlı bir bayanın mezar sunağıdır. Üzerinde 3 satır yazıt bulunur. Bu mezar sunağı Roma imparatorluğu çağına M.Ö. 1. yy ile M.S.1. yy arasına tarihlendirilmiştir. Bu mezar sunağının üzerinde bulunan 3 satırlık yazıt artık zor okunmaktadır.
“………………… eşi Evboilos kızı Herennia 70 yıl yaşadı”
Kitabede Herennia’nın eşinin adı ve kaç yıl yaşadığı okunamıyor. Ancak 2000 seneden daha önce ölen Latin kökenli bir bayanın mezarının başucunda bulunuyormuş.
Sofular Çeşmesinin solunda bulunan diğer mermer taşta bir mezar sunağı. Bu mezar sunağı da Nikatorios adlı bir çocuğa ait. Bu mezar sunağı diğerine göre daha iyi korunmuş ve yazıları daha iyi seçilebiliyor. Bu mezar sunağının üzerinde 6 satır yazı okunabiliyor. Kitabede şöyle bir ifade var;
“Teohares oğlu Memnonides, tatlılar tatlısı oğlu Nikatorios’un anısına yaptırmıştır.”
Nikatorios ismi erken Hristiyanlık çağından kalma. Nikatorios yöredeki ilk Hristiyan ailelerden birisinin çok sevdiği çocukları olsa gerek… Bu yazıt M.S. 2. yy tarihlenmektedir.
Çeşmeye dikkatli bakınca keskin zıtlıklar ve ironiler söz konusudur. Tesadüfen bile olsa burada hayatın zıtlıkları yan yana gelmiştir. Hepimizin inanışına göre su hayattır. Bu çeşmede hayat ve ölüm yan yanadır. Hayatın sembolü olan su iki bin senedir hayat verip akar iken ölüm ise hemen çeşmenin her iki yanındadır. Denebilir ki burada hayat ve ölüm aynı çeşmede birleşmiştir.
Çeşmede görülen ikinci bir ironi ve keskin zıtlık ise ihtiyarlık ve gençliktir. Çeşmenin solunda 70 yaşına gelmiş ve o dönem için oldukça uzun yaşamış yaşlı Herennia adlı Romalı bir kadın, solunda ise daha hayatının başında tatlılar tatlısı küçük bir çocuk olan Nikatorios… Bu çeşmede gençlik ve ihtiyarlık hayat olan suyun her iki yanında kendisini hatırlatmaktadır.
Çeşmenin 1977 yılında yenilenmesi esnasında büyük mermer bloklar bulunmuştur. Bu mermer bloklardan birisi tam ortadan çapraz kırılmış üzerinde kabartma bir çelenk bulunan mermer bloktur. Olasılık ile üzerinde antik çağda bir onur yazıtı bulunuyor olmalı. Bu mermer blokların büyüklükleri yakında olması muhtemel bir büyük anıtsal yapıyı işaret ediyor. Genelde bina alt yapı elemanı olduğu anlaşılan bu bloklar Rom dönemine tarihlenebilir.
Bu eski ve anıtsal çeşme günümüzde Keles’i Tunçbilek ve Tavşanlıya bağlayan yol üzerinde olup Sofular Camisinin hemen yanı başında akmaya devam ediyor. Keles’in en eski çeşmelerinden birisi olan bu çeşmenin antik çağdan beri onarılarak ve tamir edilerek kullanıldığı düşünüyorum. Ancak yörede sayısı çok az olan böyle tarihi bir çeşmenin, etrafının düzenlenmeye ihtiyacının olduğunu da söylemeliyim. Turizmin yörenin gelişmesi için en önemli kaynak olduğu düşünülür ise bu çeşmenin ve hikâyesinin bir an önce tanıtılması gerektiğine inanmaktayım.
Bu çeşmenin etrafının bir an önce ilçe belediyemizce düzenlenmesini ve yöre turizmine kazandırılmasını yürekten diliyorum.
Eğitimci-Yazar, Keles İmam Hatip Ortaokulu Müdürü
1977 yılı çeşmenin gövdesine beton üzerine kazınmış olup bu tarih çeşmenin son elden geçtiği tarih olmalı. Bundan önce bu çeşmenin Keles’in işgal günlerinde(1920-1922) Yunan komutan tarafından tamir edildiği anlatılmaktadır.
Kitabenin bazı kısımları oldukça yıpranmış. Philippo Battistoni yazıt üzerinde çalışır iken yazıtta adı geçen Herennia’nın 70 yaşında öldüğünü ifade etmiş ancak yazıtın bu kısmının çok silik olması nedeni ile kesin olarak bu kadının ölüm yaşını teyit etmekten kaçınmıştır.